İlişkiselliğimiz 

Şeyma Keçeli

• “Şu sıralar ilişkimiz hayatımın büyük bir bölümünü kaplıyor. Tek düşündüğüm şey o! Ondan uzak kaldığımda da onunla olacağım zamanı hayal ediyorum. Günlerim artık böyle geçiyor.”
• “Onu görmeye bile tahammül edemiyorum. Bana çok zarar verdiğini biliyorum. O yüzden ondan uzak duruyorum. Çevreme göre asıl ondan uzak durmam bana zarar verecek, ama onların söylediklerine güvenmiyorum.” 
• “Onsuz olmak da çok zor onunla olmak da…”

Peki siz hiç yemekle olan ilişkinizi sorguladınız mı?

İlişkiselliğimiz hayatımızın büyük bir bölümünü kaplarken yemek bu ilişkilerin içerisinde yer almaz. Fakat yemek ile olan ilişkimizin aslında diğer insanlarla olan ilişki şeklimizi gösterdiğini ve bu ilişkiyi nasıl kurup anlamlandırdığımız hakkında bize çok şey anlattığını söyleseydim yine de yemek ile olan ilişkinizi sorgulamadan geri plana atar mıydınız?

Sanılanın aksine yemek ile olan ilişkiyi sorgulama sadece yeme sorunu yaşayan insanları (aşırı yemek yeme, aç kalma gibi) kapsayan bir durum değildir. Yemek dışarıdan vücudumuza aldığımız ve bunu gün içerisinde birçok kez yaptığımız bir eylemdir. Bu süreçte yeme sorunu yaşayan insanlar bedenleri aracılığıyla kendilerini ifade etmeye çalışırken aslında her bir insan yeme davranışıyla kendi ile ilgili birçok şeyi ifşa ederek bir şeyler anlatmaya çalışır.

İnsan için hayati bir noktada duran yemek ister düşünsel olsun isterse eylemsel günümüzün önemli bir zaman dilimini kaplamaktadır. Acaba yemek hangi duygulardan uzaklaşmamızı ve hangi duygulara yakınlaşmamızı sağlıyor? Dışarıdan almayı arzuladığımız ve alamadığımız şeylerin yerine yemeği koyduğumuz oluyor mu? Hayatımızdaki başka şeyleri düşünmemek için yemeği düşünmeyi seçiyor muyuz?

Hayatımızın her alanında belli sınırların olması gibi yemek ile olan ilişkimizde de belli fizyolojik sınırlar vardır. Kendimize hayatın sınırlılıklarıyla ve bedenimizin yeme sınırlarıyla nasıl ilişkilendiğimizi düşünme alanı açabilmeliyiz. Sınırların varlığını kabul ediyor muyuz yoksa sınırları esneterek veya daraltarak bu sınırları yeniden oluşturmaya mı çalışıyoruz? Peki bu sınırlarla olan ilişkimiz bizim hakkımızda ne anlatıyor?

Yemek ile olan ilişkimiz vücudumuza hangi besinleri almayı tercih edip hangilerini almayı tercih etmediğimiz ile de ilişkilidir. Ne yediğimizi gerçekten bilerek ve yeme davranışımızın farkında olarak aslında hayatımızdaki çok kıymetli bir alan hakkında birçok şeyi keşfediyoruz. Peki bedenimize neyi almak isteyip neyi almak istemediğimizin farkında mıyız?

Belki de cevapları bir yazıdan beklemeyerek yazının size açtığı düşünme ve sorgulama sürecini takip edebilir ve doğru soruların cevaplardan daha kıymetli olduğunu keşfedebilirsiniz.